Özel İstihdam Büroları

4904 Sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununa dayanılarak hizmet veren özel istihdam büroları Türkiye de yeni bir dönem başlattı.

İş ve işçi bulma kurumlarında ki iş yükünün hafifletilmesini iş arayanın bir iş danışmanı ile kendisine uygun işi arama çabalarında daha verimli ve kaliteli danışmanlık hizmeti almasının amaçlandığı uygulama olumlu yönleri ile olduğu kadar olumsuz yönleri ile de tartışma konusu.

Sayıları hızla artan büroların çalışma alanları, kalifiye işçileri de kapsayan geniş bir kitleyi içine almasına karşı genellikle ev hizmetlerinde çalışan kişilere aracılık ettikleri gözlemlenmektedir.

İşe yerleştirme İnsan Kaynakları Yönetiminin bir alanı özel istihdam büroları gibi İnsan Kaynakları Yönetimi anlayışı da ülkemizde oldukça yeni.

Bugüne dek genellikle İşletme fakültesi mezunlarının personel müdürü olarak görev yaptığı işletme ve kurumlarda İnsan Kaynakları Yönetimi mezunlarının ya da bu alanda yüksek lisans yapmış kişilerin faaliyet göstermeye başladığını görüyoruz.

Özel İstihdam Büroları sadece aracılık hizmeti veren bir kurum niteliğinde değildir. 4904 sayılı yasada sözü edilen nitelikli kişi İş ve Meslek Danışmanlığı belgesini almış ya da ilgili alanda yüksek lisans yapmış kişidir ve iş arayana kariyer yolculuğunda en kaliteli verimli danışmanlık hizmetini verecek bilgi ile donatılmıştır. İş ve Meslek Danışmanlığı belgesi SAÜSEM ve Anadolu Üniversitesi tarafından sınav ile lisans mezunlarına veriliyor ve daha sonra bu bürolarda yetkili kişi olarak görev yapabiliyorlar. İŞKUR tarafından yayımlanan bir hazırlık kitabı da mevcut.

Kariyer Danışmanlığı, İşe Yerleştirme İnsan Kaynakları Yönetimi alanları içinde yer alır ve nitelikli kişi 25 dalda bilgi sahibidir. İş arayana iş danışmanlığı hizmetini verirken tüm bu bilgi birikimini yasaların kendisine çizdiği görev tanımı içerisinde kullanması beklenir. Ancak toplum tarafından İŞKUR’a bağlı bu bürolardan iş danışmanlığı hizmeti ala bilecekleri bilgisi pek bilinmiyor bu sebeple istihdam büroları iş listelerinin ve iş arayan listelerinin buluşturduğu bir kurum niteliği taşımaktadır.

İş arayan neden işsizdir? İş aradığı alan kendisine uygun mudur? İş aradığı alanda çalışmaya nitelikleri yeterli midir? Eksiklerini nasıl gidere bilir? Kendisini doğru ifade edebiliyor mudur?

İş arayan tüm bu soruların cevaplarını iş ve meslek danışmanı ile birlikte araya bilir. Özel İstihdam Bürolarında, bu sebep ile uzman kişiler görev yapmaktadır. Burada Özel tanımını da biraz açmak gerekir bürolar tamamen özel midir? Büroları açan kişiler tam bağımsız mıdır? Tabii ki hayır bürolar bağımsız kişiler tarafından açılır, genel müdürünü kendisi seçer ancak yasal yetkileri 4904 sayılı yasa ile düzenlenmiştir ve İŞKUR adına faaliyet gösterir her ay İŞKUR’a rapor verir ve İŞKUR müfettişleri tarafından denetlenir. Maaş ve ödemeler ise girişimci tarafından karşılanır. İş arayan kişinin iş arama çalışmaları ve danışmanlık hizmetleri için bir ödeme yapması söz konusu değildir bu hak yasa ile güvence altına alınmıştır.

Günümüzde işletmeler için personel müdürlüğü neden yeterli olmamıştır? Personel işlerinin yürütüldüğü bordro, özlük işleri, puantaj işlemleri ile sınırlı departman neden yeterli olmamıştır? İnsan Kaynakları Yönetimi anlayışı neden doğmuştur? İş ve Meslek Danışmanlığı Kariyer Danışmanlığı hizmetleri neden gerekli olmuştur? Özel İstihdam Bürolarına neden gerek duyulmuştur?

Bu soruların cevapları oldukça uzun bir geçmişe dayanıyor. Dünya ekonomi tarihinin dönüm noktası olarak tanımlanan Sanayi Devrimi ekonomi dünyasına ait tüm bilinenleri değiştirdi yeniden biçimlendirdi.

Sanayi Devrimi önce İngiltere de başlar Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’ya oradan tüm dünyaya yayılır. 16. Yüzyılda ki nüfus artışı ardından köyden kente göç başlaması şehirlerde bir işsiz ordusu yaratır fakat aynı zamanda sanayi de çalışacak bir iş gücü de oluşturmuştur halkın yaşam seviyesi yükseldikçe tüketim taleplerinin alanı genişlemekte işletmelerin üretimi artmaktadır.

Bu dönemde,  işçiler açısından durum iç açıcı değildir. Uzun ve yorucu çalışma saatleri düşük ücret kötü çalışma koşulları işçileri yıpratmaktadır.

Dünya ekonomi yapısında ki değişim dünya siyasal yapısını da değiştirmekte ülkelerde üzücü olaylar da yaşanmakta idi. Bu sancılı süreç içerisinde işletmelerin ilk yaklaşımı düşük ücret ile uzun süreler çalıştırabilecekleri işçileri tercih ederek maliyeti düşük tutmak kazançlarını en yüksek seviyeye ulaştırmak idi. Fakat zaman içerinde anlaşıldı ki bu yaklaşım işletmelere büyük sorunlar getirdiği gibi işçilerin sağlığı hızla bozulmakta verimleri düşmekte çıkarılan bir işçinin yerine aldıkları işçiye işi öğretmek tekrarlanan zaman kayıplarına yol açmakta.

İş gücünün öneminin  fark edilmesi ile İnsan Kaynakları Yaklaşımını oluşturan ilk disiplinler bu dönemde oluşmaya başlar Kalite Yönetimi Sistemleri,uzmanlaşma, 8 saatlik çalışma süreleri, fazla çalışma için ödenecek mesai ücretleri, İş sağlığı ve Güvenliği  gibi pek çok bilimsel yaklaşım İnsan kaynakları Yönetimi anlayışının tabanını oluştururken işletmelerin verimini artıran ana unsurun insan kaynağı olduğu anlaşılmıştır.

Gelişmekte olan ülkelerde bu süreç devam etmektedir.